23.03.2015 - RÜZGAR AŞ Basın Bülteni



Sayın Basın Mensupları
Sayın konuklar, hoş geldiniz…
Bilgilendirme toplantımıza katılımınız için teşekkür ediyorum.

 

Bugün birlikte olmamızın nedeni, yapacağımız temiz enerji yatırımını, sizlere tanıtmak ve ne yaptığımızı, ne yapmak istediğimizi; sizlere ve gerçek çevrecilere bir kez daha anlatmak…

 

Proje detaylarına girmeden önce şunu dikkatinize tekrar sunmak istiyorum;

Bildiğiniz gibi, iklim değişikliği, bugün küresel ölçekte karşılaşılan en büyük sorunlarından biri… Ancak kalkınmadan da vazgeçemeyiz…

Bu yüzden de, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için küresel ölçekte başlayan yeni büyüme modeli arayışları arasında en fazla ‘yeşil büyüme’ öne çıkıyor.

‘Kalkınmadan vazgeçmeden, insanlığın geleceğini kurtarmasının en önemli yolu’ diye nitelendirebileceğimiz yeşil ekonominin en önemli unsuru ise yerli, yenilenebilir ve temiz enerji…

Özetle; dünya da, Türkiye de temiz enerji kullanmak zorunda!

SAMİMİ OLMALIYIZ!

Temiz enerji içinde ön plana çıkan bir enerji modeli var ki, bu da rüzgâr enerjisi ve biz bu konuda ülke olarak çoğu ülkeden daha şanslıyız.

Ancak bu noktada çok önemli bir konuya vurgu yapmak istiyorum. Çocuklarımızın geleceğini ilgilendiren konularda, gerçekten samimi ve gerçekçi olmalıyız. Bununla da kalmamalı, icraat yapmalıyız.

“Biz temiz enerjiden yanayız, RES’leri destekliyoruz” deyip sonra kişisel çıkarlarla “ama” ile başlayan cümlelerin, ya da “Biz temiz enerjiden yanayız ama gidin başka yerde üretin, biz de bundan faydalanalım” gibi görüşlerin ne kadar samimi olduğunu takdirlerinize bırakıyorum.

KİŞİSEL ÇIKARLARA BAĞLI İTİRAZLAR

Bazı karşı çıkışların, kişisel çıkarlara bağlı olduğu çok aşikâr… Bizim itiraz ettiğimiz en önemli nokta burası ve gerçek çevrecilerinde, bu noktada itirazları, -en azından kuşkuları- olduğunu biliyoruz.

Çünkü kirli enerji dünyayı öldürüyor ve geleceğimizi tehdit ediyor. Bütün dünya bunu kabul etti ve en vahşi kapitalist rejimi uygulayan ülkeler bile artık temiz enerji kullanmaktan başka çareleri olmadığını gördü.

Bu farkındalık, her geçen gün artmakta ve ülkeler adeta temiz enerji konusunda rekabet etmekteler…

Çin, geçen yıl rüzgâr ve güneş enerjisine 90 milyar dolar yatırarak dünya birincisi oldu. Almanya sadece 2014 yılında 1766 adet rüzgar türbini dikti.Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği gibi tüm uluslararası örgütlenmeler hızla temiz enerjiye doğru adım atma kararı aldı…

EKONOMİMİZ İÇİN ÖNCELİK

Şu gerçeği her zaman hatırlamak zorundayız:

Hiçbir ülke kalkınmadan vazgeçmek istemeyeceğine göre, enerji ihtiyacı hiç bitmeyecek demektir. Bu yüzden temiz enerji nerede üretilebiliyorsa, mutlaka orada üretilmelidir.

Kaldı ki, temiz enerji, özellikle enerjide dışa bağımlı ülkeler için çok büyük bir fırsat… Tabi kaynakları varsa… Türkiye’nin de enerjide dışa bağımlılık oranının yüzde 70’lere vardığını düşündüğümüzde, başta rüzgar olmak üzere temiz enerji kaynaklarına dayalı yatırımları artırmanın; ekonomimiz için nasıl bir katma değer yaratacağı da kendiliğinden ortaya çıkıyor.

Biz, Rüzgar Elektrik Üretim A.Ş. olarak temiz enerji yatırımları için kurulmuş bir şirketiz… Bununla da gurur duyuyoruz çünkü temiz enerjiye yapılan her yatırım, yatırım sahibinin faydasını çok çok aşan ve toplumsal faydaya dönüşen bir yatırımdır…

NEDEN BODRUM?

Bodrum ve bizim yatırım kararımızla ilgili bilgi vermek istiyorum.

Türkiye’de rüzgara elverişli bölgeler saptanmış durumda. Bodrum da bunlardan biri… Ayrıca Bodrum’da rüzgarın hızı, devamlılığı, radikal iniş çıkışları olmaması, elektrik üretimine uygun koşulları yaratıyor. Bu durum, resmi ölçümlerle saptanmış durumda…

Dolayısıyla, Bodrum, rüzgara elverişli diğer bölgeler gibi rüzgar enerjisine yatırım yapılacak bir alan… Demek ki, Bodrum’da da diğer bölgelerde de rüzgar enerjisi yatırımlarının bir an önce yapılması gerekiyor.

Çevremiz için, ekonomimiz için, geleceğimiz için…

YATIRIMIMIZIN KARŞILIĞI 90 BİN AĞAÇ

İzin sürecine gelince;
Bodrum Yarımadası’nda lisans, yer tespiti ve izinlerle ilgili olarak 1999 yılından beri bir süreç yürütülüyordu. Bu sürece biz de dahil olduk ve Bodrum bölgesinde iki rüzgar elektrik santrali lisansı edindik.

Bu kapsamda, Bodrum’un kayalıklarında,Türkiye’nin elektrik sistemine entegre edilecek biçimde elektrik üreteceğiz. Bu elektrik, doğrudan Bodrum’a verilecek.Bodrum’un elektrik ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılayacak.

Üreteceğimiz elektrik miktarını yeterli bulmayanlar olabilir ama bir de, şu açıdan bakalım; biz bu elektriği rüzgardan üretmezsek, fosil kaynaklardan üretilecek elektriğin yaratacağı kirliliği; karbon salınımını ancak 90.000 ağaç temizleyebilir.Yani biz her yıl Bodrum’a 90.000 ağaç dikmiş gibi olacağız.

ULUSLAR ARASI KABULLERE UYUM

Kuracağımız santrallerle ilgili de birkaç bilgi paylaşmak istiyorum.

Birinci lisansımız, Geriş Mevkiinde kurulacak 13 türbine sahip bir rüzgar elektrik santralini içeriyor. İkinci lisansımız ise Akyarlar Mevkiine ait ve burada da 12 türbinlik bir santral kuracağız.

Bu santrallerimizin yerleşim merkezlerine uzaklığı, uluslararası kabuller düzeyindedir. Uluslararası uygulamalarda, yerleşim merkezlerine uzaklık konusunda kesinleşmiş rakamlar yoktur. 250 -300 metre genel kabullere göre uygun mesafededir.

Dünya Sağlık örgütünün hiçbir araştırmasında, çok yakınında olunsa dahi, rüzgar güllerinin insana zarar verdiğine dair hiçbir bulgu yer almamıştır. Bugüne kadar sadece bir makalede, ‘ insan kulağının duymadığı frekans aralığında sesler’ iddiası yer almıştır. Ancak bu makale, diğer bilim adamları tarafından kabul görmemiş, herhangi bir bilimsel makalede yayınlanmamış, yapılış yöntemi nedeniyle eleştirilmiştir. Dünya Sağlık örgütü de bu raporun bilimselliğini reddetmiştir.

SOKAKTA RÜZGAR GÜLLERİ!

Sonuçta, rüzgar güllerine bir kaç yüz metre mesafede olmanın bir zararı olmadığı aşikardır. Bu yüzden, pek çok ülkede rüzgar güllerinin dibinde tarım yapılıyor ve hayvan yetiştiriliyor.

Hatta Paris Belediyesi caddelere, Eyfel Kulesi’ne rüzgar gülleri yerleştirmeye hazırlanıyor. Boğaziçi Üniversitesi elektriğini kampüs içine kurduğu rüzgar güllerinden üretecek.

Sadece bu örnekler bile, ‘böyle bir yatırıma destek verilmesi gerektiğini ortaya koyuyor’ diye düşünüyoruz.

‘ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR’ RAPORU SADECE BİZE ÖZGÜ BİR RAPOR DEĞİL!

Daha önceki açıklamalarımızda da dile getirdiğimiz gibi; 38 ayrı kurumdan 70 ayrı uygundur raporu verildi. Projemizle ilgili ekolojik, jeolojik, arkeolojik olarak tüm açılardan defalarca inceleme yapıldı ve olumlu görüş bildirildi.

Biliyorsunuz, bu süreç tüm rüzgar enerjisi santralleri için uygulanıyor. 50 megavatın altındaki santraller için ‘ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR’ raporu veriliyor. Bu rapor, ÇED’e ihtiyaç olmadığının en önemli göstergesidir ve sadece bizim için değil, tüm rüzgar enerjisi şirketleri için uygulanmaktadır.

Bu bağlamda, Geriş Rüzgar Enerjisi Santrali Projesi ile ilgili olarak Muğla Valiliğine sunulan dosya, Çevre Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği’nin 17. Maddesi doğrultusunda incelendi ve uygun bulundu.

Projeye ilişkin ÇED sürecinin başlatıldığı Muğla Valiliği tarafından 29.04.2014 tarihinde kamuoyuna duyuruldu ve ‘ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR’ kararı 06.05.2014 tarihinde alınarak, 08.05.2014 tarihinde ilan edildi.

GERÇEKLER

Yatırım alanlarımızla ilgili son derece ‘afaki ve akıl dışı’ açıklamalar yapıldığı için bu konuda da, ‘doğru’ verileri tekrarlamak istiyorum.

  • Rüzgar santralleri için kullanılacak alan iddiaların çok altındadır. Örneğin Geriş santralinin tümü 318 dönümdür. Geriş Projesinde kamulaştırılan şahıs arazisi 28 dönümdür. Rüzgar santralleri kurulum tamamlandıktan sonra kullanılacak olan türbin alanları ise her iki projede sadece ve sadece toplam 10 dönümdür…( İddialarda yer alan 14 milyon metrekare, yönetmeliklerce, bölgedeki rüzgar rejiminin ölçüldüğü santral sahası olarak adlandırılan genel alandır ve kullanılan alan ile bir ilgisi yoktur)
  • Tüm kamulaştırılan alana yüzlerce rüzgar gülün dikileceği konusundaki iddialar da, tamamen asılsızdır. Çünkü hem topoğrafya hem de rüzgar rejimi açısından uygun değildir ve rüzgar güllerinin sayısı hiçbir şekilde artmayacaktır.
  • Yol alanları toplamı ise şu anda kullanılan mevcut yol alanları dahil olmak üzere Geriş projesi için 118, Akyar Projesi için 145 dönümdür.
  • 49 yıllığına alınan lisanslar çerçevesinde, kuracağımız rüzgar güllerinin ekonomik ömrü 25 yıldır. 25 yıl sonra ömrü dolan mekanik parçalar,yenilenecektir.
  • Proje alanlarında yollar doğal haliyle korunacak ve arazi halka açık olacaktır.

KUŞ GÖÇ YOLLARI

Santral sahaları,kuş göç rotası üzerinde değildir ve oldukça uzağında kalmaktadır.

Bu tespit, tarafımızca değil uzman ornitologlar tarafından yapılmıştır ve saha halen izlenmektedir. Uluslar arası Doğa Hayatı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği’nin (IUCN) sınıflandırmasına göre kuşlar gözlemlenmiş ve soyu tehlikede olan herhangi bir kuş türüne rastlanmamıştır.

BİR İZİN BİN KORUMA!

Bu bir temiz enerji üretme projesi olduğu kadar çevre koruma projesidir

Çünkü;

  • Her iki santral sahası içindeki arazilerinin imara açılması ve yapılaşması 49 yıl boyunca engellenmiştir.
  • Bu yatırımlarımızla ilgili proje sahalarında yer alan maden ruhsatları iptal ettirilmiştir ve saha herhangi bir maden başvurusuna kapatılmıştır.
  • Ne yol ne türbin alanlarında 1.derece arkeolojik SİT alanı yoktur…
  • Bodrum yarımadasının neredeyse tümünün olduğu gibi bizim arazimizde de bir kısım 3. Derece arkeolojik sit alanı vardır.( 3.Derece sit alanlarına izinler, bilindiği üzere, uzmanlarca detaylı inceleme sonrası karar verilir. Bu inceleme defalarca yapılmıştır.
  • Rüzgar güllerini konduracağımız arazi tamamen kayalıktır… Bu yüzden ağaçlık bir alan yoktur, ağaç kesimi söz konusu değildir.

ÇEVRECİ YATIRIMIMIZI TAÇLANDIRACAĞIZ

Yatırımımız başladıktan sonra da çevreci anlayışımız sürecek ve arazinin tüm elverişli bölümlerine ağaç dikerek, yatırımımızı taçlandıracağız. Bu bölgelere seyir terasları yapacağız.

Ayrıca, eskiden, un üreterek, su çıkararak, çok ciddi bir ekonomik değer yaratan Bodrum’un ünlü rüzgar değirmenlerini, restore ederek, turizme kazandırmayı planlıyoruz.

Bu sayede, rüzgar güllerimiz, bu topraklarda tarihin yeniden yaşatılmasına da aracılık etmiş olacak.

GURURLUYUZ, KARARLIYIZ…

Değerli basın mensupları…
Öncelikle şirket olarak çok mutlu ve gururlu olduğumuzu bir kez daha belirtmek istiyorum.
Çünkü bir ekonomik değer yaratırken, doğaya saygısızlık etmeyen bir alan seçtik ve bu yolda yürümeye kararlıyız.

Hepinize çok teşekkür ederim.

RÜZGAR ELEKTRİK ÜRETİM A.Ş
BERTAN KORKMAZ
Genel Müdür